Altay, hayatını “Kurdoğlu” namıyla, kafes dövüşleri yaparak kazanmaktadır. Esra, mekanda silahların patladığı bir gece, kaçıp küçük kızına kavuşmak için Altay’dan yardım ister! Çocuğun hayatının tehlikede olduğunu duyan Altay, tereddütsüz kabul eder. Yasadışı dövüş kulübünün sahibi, Esra’nın da sevgilisi olan Doğan peşlerine düşer. Altay, Esra’ya yardım için adım attığı anda, kendi geçmişine de uzanan yeni yolculuğa çıkmış olur. Efsanelerden 1950’lerin Türkiye’sine ve oradan da günümüze ulaşan bu yolculuğunda Altay’a, ormanda bir kulübede tek başına yaşayan “ihtiyar”, Davut Bahadır yol gösterecektir.