Dicle sinema yapma hayaliyle İstanbul’a geldiğinde kendini bir menajerlik ajansında bulur. Burada sadece starlara, ego savaşlarına, hırslara, şöhrete, paraya, umutlara ve hayal kırıklıklarına yer vardır. Dicle spot ışıklarının altındaki inanılmaz parlaklıktaki bu dünyada yolunu kaybetmeden var olmak için savaşırken… Kopuk aile bağları da yeniden kanamaya başlar. Daha o doğmadan önce kendilerini terk eden babası, artık sektörün en büyük köpekbalıklarından biridir ve aynı ajansta çalışmaktadır. Ve sinemanın büyülü ışıkları Dicle’nin ilk aşkını da aydınlatmaya başlar. İstanbul da sektör de acımasız... Dicle bu koca şehirde, sektördeki köpekbalıklarının arasında tek başına hayallerinin peşinden koşuyor. Bu ışıltılı dünyada ayakta kalabilecek mi yoksa köpekbalıklarına yem mi olacak; bunu sadece zaman gösterecek!