Haziran, hayat dolu, akıllı, başarılı, modern, şehirli bir kadın. Hayalleri var ve hepsini büyük şehirde gerçekleştirebileceğine emin. Poyraz, doğa ve hayvanları seviyor. Değişim ve yenilikten hoşlanmıyor, teknolojinin hayatı sadece karmaşıklaştırdığına inanıyor. Her şeyi ama her şeyi elleriyle kendi yaparak çözebiliyor.Haziran, ne yazık ki kendisine çeşit çeşit yalan söylendiğini bilmeden arazi üzerine kurulu küçük zeytinyağı fabrikasında bir açık aramak için adaya gönderiliyor... Haziran, Poyraz’la ilk karşılaştığında kıvılcımlar çakıyor adeta. Onlarınki ilk görüşte aşk aslında, birbirlerine yazılmış gibiler, bütün evren onları birbirine çağırıyor resmen. Böylece yeni bir hayat başlıyor Haziran ve Poyraz için. Birbirlerine taban tabana zıt iki inatçı aynı otelin içinde... Her şeyi satın almaya ya da başkalarına yaptırmaya alışmış şehir kızı Haziran; her şeyi elleriyle yapmaya ve kimseden bir şey istememeye alışkın Poyraz... Ama biliyorsunuz, aşk sana benzemeyene vurulmaktır...