Ordinary Guy, Extraordinary Spy.
Bei, hayatının sıkıcı ve monoton olduğunu düşünmekte ve eğlence aramaktadır. Bir gün, içgüdülerine uyar ve şüphelendiği iki adamı takip eder. Bu adamların bir kuyumcuyu soyma hazırlığı yaptıklarını fark edince harekete geçer ve onların bu planlarını ortaya çıkarır. Bu cesareti Bei'nin medya tarafından kahramanlaştırılmasını sağlar. Bu sayede Bei, özel dedektiflik yapan Liu'nun dikkatini çeker; Liu'ya göre Bei, çok zengin bir işadamının yıllar önce kaybettiği oğludur. Gerçek ailesiyle tanışabilmek için Kore'ye doğru yola çıkan Bei, gizli bir casus olan babasının onun yıllardır hayalini kurduğu bir yaşam sürdürdüğünü öğrenir. Ancak babası artık çok yaşlanmıştır ve Bei onu bulduğunda ölüm döşeğindedir. Babasını kaybettikten sonra, yaşamını nasıl sürdürmesi gerektiğine dair kafası iyice karışan Bei, fazla bir seçeneği olmadığını fark edecektir: Yaşlı babası ölmeden önce, hem cesaretini ölçmek, hem de biraz para kazanmasını sağlamak için onu bir gizli bir projenin göbeğine yerleştirmiştir.