He heard there was wildlife in L.A. He didn't know how wild.
Vahşi ormanları, sert ve bir o kadar da sempatik sakini Mick Dundee, kanosunun içinde mutlu bir şekilde bıçağını bileyip yakın arkadaşı Jacko ile sohbet ederken, suyun derinliklerinde gizlenen devasa bir timsahın saldırısıyla irkilirler. Bu dinozorumsu yaratığın şerrinden Dundee’nin kıvraklığı ve hareket kabiliyeti sayesinde kurtulan dostlarımız, sağ salim evlerine geldiklerinde Dundee, karısı Sue’nun babasına ait gazetenin yardıma ihtiyacı olduğu haberiyle karşılaşır ve hiç vakit kaybetmeden Los Angeles yolunu tutarlar. Bu onun için uygar dünyaya yapılan ikinci yolculuktur ve işler ilkinden daha fazla karışacaktır, çünkü yanlarında oğulları da olacaktır.