Sometimes the only way to find yourself... is to lose yourself in someone else's life.
İrlandalı Ria Lynch, kocası David’le ve çocuklarıyla uzun yıllardır, Tara Sokağı’nda kocaman güzel bir evde mutlu bir aile olarak yaşamaktadır. Ne var ki, bir gün kocası ona genç sevgilisinin hamile olduğunu ve ondan ayrılmak istediğini söyleyerek bu mutlu yuvayı yıkar. Amerika’da Connecticut’da yaşayan Marilyn ise, oğlunu bir motosiklet kazasında kaybettikten sonra bir türlü toparlanamamış ve hatta kocası Greg’le de arası bozulmuş acılı bir kadındır. Bu iki kadın, tesadüf eseri bir telefon konuşması yapar ve bu konuşma sırasında, evlerini değiştirip bir müddet diğerinin evinde yaşamaya karar verirler. İkisi de belki bu sayede, onları boğacak hale gelen dertlerini bir süreliğine olsun geride bırakmayı umut etmektedir. Ailelerinden ve dost çevrelerinden kopmak belki de hayatlarına yeniden uyum sağlamalarına yol açabilecektir. Böylece, Marilyn İrlanda’ya, Tara sokağındaki eve, Ria ise Amerika’ya uçarlar. Her biri diğerinin komşuları, akrabaları ve arkadaşlarıyla tanışır.