Some movies stay with you forever... and ever... and ever.
“Kuantum fiziği gibi bir durum bu: İnsanlar filmi izlerken film değişmeye başlıyor.”(Yönetmen) Bir çok kült filmin radikal yorumları vardır ama hiç birisi bu konuda Stanley Kubrick’in filmi Cinnet’inin (1980) eline su dökemez herhalde. 237 No’lu Oda, Kubrick’in belki de en çok tartışılan filminin altında yatan gizli anlamları, tuhaf sembolleri ve şifreleri çözdüğünü iddia eden bir grup (belki biraz kaçık ve fazlasıyla meraklı) sinefille tanıştırıyor bizi. Cinnet’i baştan sona didik didik eden, onu hiç akla gelmeyecek biçimlerde yeniden düşünmeye sevk eden 237 No’lu Oda bizi hem ikna edici, hem de kışkırtıcı ve tuhaf teorilerle başbaşa bırakıyor. Rodney Ascher, Cinnet’ten aldığı parçalarla bu teorileri ustaca bir araya getirirken bir yandan da günümüzün sinefil kültürünün muhteşem bir portresini çiziyor. 237 No’lu Oda hiç abartısız senenin en keyifli, en kült olmayı hakeden seyirliklerinden birisi.