Sonu gelmeyecek bir felaket, süregelen bir yıkım, günümüzde bir cehennem…
26 Nisan 1986. Anya ve Piyotr kendi düğünlerinin eğlencesindedir. Küçük Valeri ve Çernobil nükleer santralinde fizikçi olan babası Aleksey bir elma ağacı dikerler. Tam o sırada nükleer santralde bir kaza meydana gelir. Sarı bir yağmur yağar, ağaçlar kırmızıya döner. Piyotr asla geri gelmez. Aleksey ortadan kaybolmayı tercih eder. On yıl sonra, terk edilmiş Pripiat şehri kimsesiz bir alandır ve acayip bir turist mekânına dönüşmüştür. Yaşama dair bir umut var mıdır?