Uçarı, çapkın, yakışıklı Ozan Ekinsoy, Türkiye'nin büyük holdinglerinden Ekinsoy Holding'in veliahtıdır. Fakat yaptığı büyük bir hata nedeniyle babası Orhan tarafından köye gönderilerek cezalandırılır. Ozan memlekette, o güne kadar tanık olmadığı saf bir yüreğe ve güzelliğe sahip Nazlı'yla karşılaşır. Annesiz ve babasız büyüdüğü halde yaşadığı köyün gözbebeği olan Nazlı, kendi ayakları üstünde durmayı başarabilen, cesur ve güzel bir genç kadındır. Ozan Nazlı'nın bu sahiciliğinden çok etkilenir ve Nazlı'ya karşı kendisinden hiç beklemediği duygular beslemeye başlar; Nazlı'ya bir anda aşık oluvermiştir. Nazlı da ona... Hayli heyecanlı başlayan tanışmaları giderek eğlenceli bir kovalamacaya dönüşür. Beraber çok güzel zaman geçirirler, ama Ozan'ın aklında elbette Nazlı'yla evlenmek yoktur. Fakat çocukluğundan bu yana Nazlı'yı büyüten Fatma ana ve bölgenin bir numaralı dedikoducusu Hatice bir yanlış anlama sonucu iki aşığı yakalar, Nazlı'yla Ozan'ın hiç zaman kaybetmeden evlenmeleri gerekiyordur. Ozan kendini birdenbire hiç hayal etmediği bir hayatın içinde bulur. Ve birden büyük bir paniğe kapılır. Acaba bu evliliğe hazır mıdır? Ozan ne yapacağını bilemez bir haldeyken İstanbul'dan bir telefon alır, acil geri dönmesi gerekmektedir. Böylece Ozan nikahın olduğu gece Nazlı'yı bırakır ve kimseye söylemeden İstanbul'a döner. Nazlı, Ozan'ın gittiğini fark ettiğinde kahrolur ve çileden çıkar. Bütün köyün gözünde yerin dibine geçmiştir. Bunu Ozan'ın yanına bırakmayacaktır; Ozan'dan intikam almak için soluğu İstanbul'da alır. Fakat hayat her zamanki gibi oyununu oynar. Nazlı'nın alacağı intikam, bilinen yöntemlerden çok farklı olacaktır. Öldü kabul ettiği babası Yaşar ve var olduğunu yeni öğrendiği kardeşi Arzu'nun yardımıyla Ozan'ın hayatına yeniden girer. Üstelik bambaşka şekilde. Ozan işte